Haber

Sinop’ta Hayvanseverlerden Hayvanları Koruma Kanunu Tepkisi

MUSTAFA USTA

(SİNOP) – Sinop’ta yaşayan hayvanseverler, TBMM Tarım ve Orman Komisyonu’nda görüşmeleri süren sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifine tepki gösterdi. Fatma Hatun Esen, “Bazı hayvanların denetim altına alınması gerekebilir ama konuyla ilgili daha farklı bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu şekilde değil. Uyutmak demek o canlının yaşamına son vermek demek. Bir kuşun da  en az benim kadar yaşama hakkı var” diye konuştu.

Sinop’ta yaşayan vatandaşlar, TBMM Tarım ve Orman Komisyonu’nda görüşmeleri süren görüşülmekte olan Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Uyutmak demek o canlının yaşamına son vermek demek”

Fatma Hatun Esen, şöyle konuştu:

“Bu kararı tabii ki desteklemiyorum. İnsanca düşünen herkesin de desteklemeyeceğini düşünüyorum. Çünkü, bu hayatta bütün canlıların aynı şekilde yaşamaya hakkı olduğunu düşünüyorum. Evet, bazı hayvanların denetim altına alınması gerekebilir ama konuyla ilgili daha farklı bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu şekilde değil. Uyutmak demek o canlının yaşamına son vermek demek. Aynı şeyi kendim için de geçerli görüyorum ben. Bir kuşun da benim kadar en az yaşama hakkı var. Olaya böyle baktığım için canlıların uyutulmasına tabii ki karşıyım.”

Ufuk Cemil Güner, “Bu doğa bütün canlılara ait. Burada ortak bir yaşam alanı oluşturmalıyız. Sadece insan odaklı düşünmemeliyiz. Canlılar ve doğa hepimize ait. Sadece insanlara ait olduğunu düşünürsek diğer canlıları da yok etmiş oluruz. Ben köpeklerden zarar gören insanlara da saygı duyuyorum. Onların da, mutlaka görüşleri alınmalı ve ortak bir akılla mutlaka dünyada bu konuda neler yapılıyor, bilimsel şeyler nedir? Onlar mutlaka incelenmeli ve hayvanların da yaşamlarına saygı duyulmalı. Nasıl kontrol altına alınmalı? Bunlar incelenmeli ve ortak yaşamalıyız. Yok etmek değil, bunu düşünmek bile çok kötü. O yüzden, bu yasa mutlaka geri çekilmeli” dedi.

“Önce kısırlaştırılma işlemlerini yapalım ve bakalım nasıl sonuçlar alınıyor görelim”

Sedef Ergürbüz şöyle dedi:

“Ötanazi niye bu kadar hemen gündeme getirildi? Öncelikle bu hayvanların kısırlaştırılması var. Bizim evimizde, mahallede, bahçede baktığımız kedilerimiz, köpeklerimiz var. Evet onların kısırlaştırılması için belediye de bu hizmeti sunuyor aslında, hiç yapmıyor da değil ama çok üredikleri için yeterli olmuyor. Öncelikle kısırlaştırma işlemlerinin daha da hızlandırılması sonra barınakların malum durumlarını biliyoruz. Çok daha iyi şartlara getirilmesi gerekiyor. Özellikle, çözümlerin sunulması gündemde olmalı ve çok yoğun bir şekilde konuşulmalı. Bunlar varken ötenazi direkt gündeme getirilince ben şöyle bir duruyorum açıkçası. Önce diğerlerini yapalım ve bakalım. Nasıl sonuçlar alınıyor görelim. Ben ondan yanayım.”

Aydın Atakan; “Canlının canını Allah verir, Allah alır. Ama bunun yanında tedavi edilemeyecek bir hastalık durumuna düşmüşse insanlığın ve tıbbın görevidir. O zaman, hayvana yardımcı olunur. Yoksa, bakım altına alınıp koruma altında hayatlarını devam ettirmeleri gerekir” diye konuştu.

İhsan Hoca, “Canlıların hayatını almak, öldürmek insanı öldürmekle aynı konuya gelir. Onun için hayvanlarımızı korumamız lazım. Aşırı İslamcılar hayvanları öldürmekten yanadır. Buna dikkat edilmesi lazım. Hayvanlarımızı kendimiz gibi korumamız gerekir” dedi.

Selamettin Aydın ise “Hayvanların öldürülmesine kesinlikle karşıyım. Kesinlikle öldürülmemeli. Onun için özellikle köpeklerin tedavi edilmesi, kısırlaştırılması ve bakıma alınması gerektiğini düşünüyorum. O bakımdan, bu konuda her türlü desteği de vermeye hazırım” görüşünü dile egtirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu